İLK YARDIM EĞİTİMLERİ

İLK YARDIM
İlk yardım toplumun bütün bireylerinin; sağlık eğitimi görsün görmesin her türlü koşulda yapması gereken bir uygulamalar bütünüdür. Acil tedavi ise ancak belirli eği- tim basamaklarını geçmiş ve yasalarla sağlık mesleğini sürdürebilme hakkı verilmiş ki- silerce, tanınan yasal sınırlar içerisinde yapılan uygulamalardır. İlkyardım eğitimi kişile- re sağlık personeli niteliği kazandırmaz. Kendileri ve çevrelerindeki diğer toplum bireyleri İçin hayat kurtarıcı ve sakatlıkları önleyici, en aza indirici uygulamalar konu- sunda yeterli bilgi ve beceri kazandırmaya yöneliktir.
İLK YARDIMIN TANIMI :Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilk yardım denir. İlk yardım uygulamaları ölümü yada daha fazla oranda zarar görmeyi, zedelenmeyi önler. Şoku engeller. Ağrının azalmasına ya da ortadan kalkmasına yardımcı olur. Herhangi bir acil durumda yapılacak basit uygulamalar kadar bazı tehlikeli davranışlardan kaçınılması da kişinin hayatının kurtulmasında önemlidir.
İLK YARDIMCI NASIL DAVRANMALIDIR?
1. İlk yardımcı sakin olmalıdır. Telaşa kapılmamalıdır.
2. Hasta ile onu sakinleştirecek şekilde yumuşak bir tonda konuşmalıdır.
3. Eğer hastaya müdahale edebilecek sağlık personeli varsa ilk yardımcı hemen onun yardımcısı durumuna geçmelidir. Onun uygulamalarına karışmamalıdır. Onun is teği doğrultusunda yardım etmelidir.
4. İlk yardımcı hiçbir zaman kendi can güvenliğini tehlikeye almamalıdır. Kendi güvenliğini sağlayacak önlemleri öncelikle almalıdır. İlkyardımcının bilinçsizce kendi hayatını tehlikeye atacak biçimde davranması yarar yerine zarar verecektir.
5. İlk yardımcı çevrede bulunan kişileri sağlık kuruluşlarına, itfaiyeye, polise haber vermelerini sağlayacak biçimde organize etmelidir.
6. İlk yardımcı ilk yardım uygulamalarında öncelikleri çok iyi bilmelidir. Kalbi ve solunumu durmuş bir hastada hayatı tehlikeye düşürecek bu durumların önlemini al ması gerekirken yararsız başka uygulamalarla zaman kaybetmemelidir.
7. İlk yardımcı bölgesindeki sağlık olanaklarını ve kuruluşlarını iyi tanımalıdır. Ül kesinin sağlık sistemi hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır.
8. İlk yardımcı insan sağlığı ile ilgili bilgilerin en kolay değişebilir bilgiler olduğunu  kavramalıdır ve yeni bilgilerin ışığında bilgi ve davranışlarını değiştirmeye, kendini yenilemeye hazır olmalıdır.

İLK YARDIMIN AMAÇLARI NELERDİR?
1. Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama
2. Durumun kötüleşmesini önleme
3. İyileşmeyi kolaylaştırma

İLK YARDIMDA TEMEL UYGULAMALAR NELERDİR?
İlk yardımın temel uygulamalarına ilk yardımın ABC'si denir. Hava yolu açılır, solunum sağlanır, dolaşım etkinliği sağlanır.
İLK YARDIMIN ABC'Sİ
1. HAVA YOLUNUN AÇILMASI
2. SOLUNUMUN SAĞLANMASI
3. DOLAŞIM ETKİNLİĞİNİ SAĞLAMA İLK YARDIMCI DURUMUN KÖTÜLEŞMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN
1. Kanamayı durdurmalıdır. 2. Gerekli sargıları yapmalıdır. 3. Kırıkları hareketsiz hale getirmelidir. 4. Hastayı doğru ve rahat biçimde yerleştirmelidir. KAZAYA UĞRAYAN KİŞİNİN KAZA ORTAMINDAN ÇIKARTILMASI Eğer olay yerine kısa sürede ulaşabilecek profesyonel bir kurtarma ekibi varsa onların katkısını sağlamak gerekir. Bilinçsiz çabalar yarar yerine zarar verebilir.

5. Solunum yapıyorsa koma duruşuna getirilir. 3. Solunum yapmıyorsa yapay solunum başlanır ve nabız kontrol edilir. 4. Kalp de durmuşsa kapalı kalp masajı ile birlikte yapay solunum sürdürülür. 5. Kalp ve solunum geri döndükten sonra koma yatışına getirilerek sağlık kurulu şuna taşınır.
SOLUNUM YOLU TIKANMASI Eğer hava yolları tıkanacak olursa oksijen akciğerlere ulaşamaz. SOLUK BORUSUNA YABANCI CİSİM KAÇMASI Hava yoluna yabancı sert bir cisim kaçtığında hasta birden bire konuşamaz hale gelir. Soluk alamadığını belirten işaretler yapar. Elini, başparmakla işaret parmağı boynu kavrayacak biçimde çenesinin altına götürür. Aşırı abartılmış görünümlü ancak etkisiz solunum çabaları görülür. En iyi yöntem elle baskı yöntemidir. Karnın üst kısmına ya da göğüs üzerine baskı yaparak adeta bir yapay öksürük oluşturmaya çalışılır. Karnın üst bölümüne baskı yöntemi SOLUK DURMASI Kimi zaman solunum herhangi bir nedene bağlı olarak durabilir. En sık nedeni hava yolu tıkanıklığıdır. Bazı ilaçların aşırı dozda alınması, elektrik çarpması, inme, kalp durması solunumun durmasına neden olabilir. Kişinin solunumu değerlendirilirken ağız ve burnun önüne ayna tutulması, ince bir iplik tutulması, yanağın hastanın ağzına ve burnuna yaklaştırılması, göğüs kafesinin kabarıp kabarmadığının incelenmesi gibi yöntemlerden yararlanılabilir. Solunumu duran kişiye solunumu geri dönünceye kadar yaptırılan solunuma yapay solunum (suni solunum) denir. Solunum durmasında gaz zehirlenmesi, yangın, 19 vb durumlar etkense hastanın hemen o ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Solunumu duran kişiye tekniğine uygun olarak kendi soluk havamızı üfleyerek veririz. Solunumla aldığımız havanın içerisindeki oksijenin tamamını kullanmayız. Solunumla attığımız havadaki oksijen bir diğer kişinin oksijen gereksinimini sağlamaya yeterlidir. YAPAY SOLUNUM: 1. Hasta sert bir zemine sırt üstü yatırılır. 2. Ağız içi sıvazlanarak içerisinde kusmuk, toprak, yosun, kırık takma diş vb varsa çıkartılır. Çene yukarı kaldırılırken, baş hafif arkaya itilir. 3. Ağızdan solunum yaptırmak için burun kapatılmalıdır. 4. Derin bir nefes alınır. 5. Ağız hastanın ağzına yerleştirilir. Ağız ilk yardım yapılacak kişinin ağzını kav rayacak biçimde çapraz olarak yerleştirilir. 6. Göğüsün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir. 7. Baş yana çevrilerek yeniden soluk alınır. 8. Bu işlem 3-4 saniyede tekrarlanır. Bu uygulama hastanın kendiliğinden solu numu geri dönünceye kadar sürdürülmelidir. Yapay solunumun etkili olup olmadığını gösteren en önemli işaretler: 1. Göğüsün kabardığının ve indiğinin görülmesi 2. Üflerken hastanın solunum yollarının direncinin hissedilmesi 3. Soluk verirken hastanın solunum havasının hissedilmesi. Soluk verirken göğsün kabarmasına yetecek kadar üflenmelidir.
KALP DURMASI Kalp durması kalp atımlarının ortadan kalkması, kalbin işlevini yapamaz duruma gelmesidir. Nabız alınamaz. Nabız 3 parmakla kontrol edilir. 21 22 Kalp masajı yapılırken: 1. Hasta sert bir zemine sırt üstü yatırılır. 2. Eğer bulunması zaman kaybına neden olmayacaksa hastanın ayakları altına bir yastık konması kanın kalbe dönmesini kolaylaştıracaktır. 3. Göğüs kemiğinin alt üçte birinin üzerine el ayasının topuk bölümü yerleştirilir. Diğer elin ayası onun üzerine çapraz olarak konur. Bir diğer yöntemde diğer elin par makları alttaki elin parmak aralarından geçirilerek kenetlenir. Parmaklar hiç bir zaman göğüse değmemelidir. En uygun nokta göğüs kemiğinin alt üçte birinin üzerinde orta hattır. Alt göğüs çentiğinin iki parmak üzerindedir. 4. Dirsekler gergin tutularak kilitlenir. Uygulanan kuvvetin doğrudan göğüs üzeri ne gitmesi gerekir. Dirsekler açılanmamalıdır. 5. Normal bir yetişkinde her darbede 4-5 santimetre bastırılması yeterlidir. Omuz dan kuvvet uygulanarak göğüs kemiğine bastırılır daha sonra kuvvet kaldırılarak göğ sün normal duruşuna dönmesi sağlanır. 6. Tek kişi yardım yaparken 15 kez göğüse baskı uygulanırken iki kez ağızdan soluk verilir. Eğer bebeklere kalp masajı ve yapay solunum yaptırılıyorsa, yada aynı işlem iki ilk yardımcı tarafından yaptırılıyorsa bu durumda 5: 1 oranı uygulanır. 5 kez göğüse baskı yapılırken bir kez ağızdan soluk verilir. 7. Sabit ve ritmik uygulama esastır. 8. Ani hareketlerden ve düzensiz uygulamalardan kaçınılmalıdır. 9. Uygulamaya beş saniyeden fazla süre ara verilmemelidir. Eğer bir kişi hem yapay solunum hem de kapalı kalp masajı yaptıracaksa: 1. Havayolu açılır. 2. Solunum yoksa 5 saniyelik süre içerisinde iki uzun soluk verilir. 3. Kalp masajının hızı dakikada 80 -100 arasında olmalıdır. 15 kez kalbe baskı iki kez ağızdan soluk vererek uygulama sürdürülür. Eğer iki kişi birden ilk yardım yapıyorsa: beş kez kalbe baskı uygulanırken bir kez aşağıdan soluk verilmelidir. Kalp masajının etkili olup olmadığı ilk yardımcı tarafından şah damarından kontrol edilebilir. Bebeklerde kapalı kalp masajı ve yapay solunum yaptırılırken: 1. İlk yardımın ABC'si unutulmamalıdır. 2. Bebeklerin başı çok gerilmemelidir. Aşırı germe de solunum yolunu tıkayıcı etki yapabilir. Boyun omurlarının zedelenmesine neden olabilir. 23 3. Üfleme yanaklar şişirilerek yapılır. Doğrudan ve şiddetle üflenmez. 4. Nabız kontrolü bilekten yapılır. 5. Baskı göğüs kemiğinin ortasına uygulanır. 6. Bebeklerde göğüs kemiğine bastırılırken iki parmak kullanılır. 7. Göğüs kemiği 2-3 santimetre bastırılır. 8. Oran 5: 1 olmalıdır. Yani beş kez göğüse baskı uygulanırken bir kez ağızdan soluk verilir. Kalbin göğüs kafesindeki yeri. Elin kalbe yerleştirilmesi. Kapalı kalp masajı için elin yerleştirilmesi. Kapalı kalp masajında kalbin durumu. İki kişi ile hem yapay solunum hemde kapalı kalp masajı yapılması. 24 25 Kalp masajının etkili olduğu şu belirtilerle anlaşılır. 1. Göğüse basınç uygulanırken boyundan şahdamarı nabzının alınması 2. Hastanın renginin düzelmesi 3. Işık etkisiyle göz bebeklerinin daralması 4. Hastanın kol ve bacaklarında kendiliğinden hareketlerin olması. 5. Hastada iç çekme hareketlerinin görülmesi. 6. Kalp atımlarının başlaması. SUDA BOĞULMA Suda boğulanların ancak çok iyi yüzme bilenler tarafından tekniğine uygun olarak kurtarılması gerekir. Yüzme bilmeyenlerin suda boğulanlara yardımcı olması mümkün değildir. Can simidi atılması, bir dal uzatılması, batmayan bir cisim atılması yardımcı olabilir. Yüzme bilmeyen bir ilk yardımcının kendi hayatını tehlikeye atmaması gerekir. Suda kişinin tutulması. Öbür kol serbest kalır. Yüzme bilmeyenler suda boğulmalarda hayatlarını tehlikeye atmadan yardımcı olmaya çalışmalıdır. 26 ŞOK Doku ve hücrelerin kanlanmasının ve kan dolaşımının bozulmasına bağlı olarak bir çok hayati olayın ortadan kalkması durumuna şok denir. Kalp infarktü- sü, şiddetli kanamalar, aşırı sıvı kaybı, büyük yanıklar, aşırı ishal, kusma karın içi iltihaplanmalarda, karın ve başa şiddetli darbelerde, aşırı korku ve heyecanlarda şok gö- rülebilir. Yanık, karın ve göğüste büyük ezici yaralanmalar, şiddetli ağrıya yol açan bütün diğer durumlar şok nedeni olabilir. Allerjik reaksiyonlar, alkol ve kimyasal madde zehirlenmeleri, karın içerisindeki organların yırtılmaları diğer önemli nedenler arasındadır. Şokta huzursuzluk, endişe, aşırı derecede susama, ağız kuruması, bulantı ve kusma, göz kararması, derinin soğuması, nabızın zayıf ve hızlı olması, solunumun yü- zeyel ve hızlı olması genel bulgulardır. Giderek bilinç düzeyi değişik derecelerde kapanmaya başlar. Kan basıncı düşer. Yukarıdaki bulguların herhangi biri şok olasılığını akla getirir getirmez şokla ilgili düzeltici müdahalenin başlatılması gerekir. 1. Kanama durdurulur. 2. İlk yardımın ABC'si yerine getirilir. 3. Eğer imkan varsa hastaya oksijen verilir. 4. Hastanın ayakları altına bir yastık konularak kaldırılır. Ayaklar çok (azla yükseltilmemelidir. Eğer ayaklar yükseltildiğinde hastada solunum sıkıntısı başlıyorsa hemen indirilmelidir. 5. Şoktaki hastaya ağızdan bir şey verilmez. Eğer çok susuzluk hissetmekte ise ağzın ıslatılmış pamukla nemlendirilmesi mümkündür. 6. Battaniye ile sarılarak hastanın üşümesi engellenmelidir. Hasta hiç bir zaman sırtına, beline, yanlarına sıcak su torbaları konarak ısıtılmaz. Bunlar kullanılması gerekiyorsa yatağın altına konulur. Hasta bütün olarak ısıtılmalıdır. 7. İlk yardımcı bir kaç dakikada bir hastayı ilk yardımın ABC'si yönünden değer lendirmelidir
KANAMALAR Kanama doğrudan vücut dışına yada vücut boşlukları içerisine olabilir. Dış kanama kesilere darbelere bağlı olarak meydana gelebilir. En basit ve en etkili belki de en istenir kanama kontrolü sargı bezi ile baskı uygulamaktır. Kanayan bölgenin üzerine mikropsuz gazlı bez bohçaları konularak üzerine elle yada sargı ile baskı uygulanır. Eğer mikropsuz sargı bezi yoksa eldiven, eşarp, tülbent gibi malzemeler de kullanılabilir. Kullanılan malzemenin temiz olmasına özen gösterilmelidir.
TURNİKE YA DA BOĞUCU SARGI UYGULANMASI Turnikenin daima bütün yollar denendikten sonra başvurulması gereken bir uygulama olduğu unutulmamalıdır. Turnike mekanizma olarak doğal bir yöntem sayılamaz. Eğer diğer bütün yolların denenmesinden sonra kanamanın durdurulması mümkün olamazsa turnike yada boğucu sargı uygulamasına başvurulabilir. Değişik turnike yöntemleri olabilir. Turnike enli olmalıdır. Zorunlu durumlarda turnikeye başvurulur. Lastik, kendir, kablo turnike olarak KULLANILMAZ. Sargı bezi, üçgen sargı, çarşaf parçası vb. turnike olarak kullanılabilir. Turnikenin alttaki dokuları ezme, damar ve sinirlere kalıcı zarar verme riski her zaman vardır. Kullanılan turnikenin ince olmaması gerekir. Çamaşır lastiği, kendir, ince ip, bakır kablo, tel kullanılamaz. Turnikenin genişliğinin 7-8 santimetreden az küçük olmaması gerekir. Turnike kola yerleştirildikten sonra yarım düğüm atılır. Sonra üzerine döndürücü çubuk yerleş- tirilir ve tam düğüm atılır. Daha sonra bükülerek boğucu etki sağlanır. Döndürme ve sı- kıştırma işlemi kanama durana kadar yapılır. Daha fazla sıkılmaz. Kimi zaman kan basıncı ölçüm araçlarının manşonları da turnike olarak kullanılabilir. Eğer uzak mesafeye iletilecekse turnikenin 15 dakikada bir açılarak kola kan gitmesi sağlanmalıdır.